• kanye west ve kid cudi’nin duo albümü.
  • bir adet efsane (bkz: kid cudi) ve bir adet dahilik ile gerizekalılık arasında gidip gelen (bkz: kanye west) iki kişi tarafından piyasaya sürülmüş kapağı takashi murakami tarafından hazırlanmış gerek tanıtımı için yapılan partinin canlı yayını aksaklığı, gerek muzik platformlarına albümdeki parçaların isimlerinin yanlış sırayla verilmesi açısından biraz sıkıntılı çıkış yapmış albüm. hoş kimileri parça isimlerinin kanye west tarafından bilerek bu şekilde dağıtıldığını söylemektedir ki beklenir çünkü kanye abi sever böyle cins hareketleri. kalite olarak über bir albüm olmamakla beraber rezalet falanda değildir. şahsi fikrim ne scott reisin son projesi (bkz: passion pain and demon slayin) ne de kanye abinin son iki albümü (bkz: the life of pablo) ve (bkz: ye) nin önüne geçebilmiştir. he cudi bütün gün hımmlasın ben yine dinlerim o ayrı.

    edit: vazcaydım ablalar abiler dinledikçe fikrim değişti. şu sıralar bırakın geride kalmayı yukarıda bahsettiğim bütün projeleri solladığını düşünüyorum albümün.
  • kanye west ve kid cudi'nin beraber cikardiklari gercekten guzel denebilecek album. uzun yillar sonra kid cudi'yi guzel sarkilarda duymak guzel oldu. dogrusunu soylemek gerekirse albumu bir kac kere dinledikten sonra daha cok hosuma gitmeye basladi.
  • bence freeee dışındaki tüm şarkıları çok iyi olmuş. müthiş albüm

    kid cudi seviliyorsun kardeşim
  • kanye west, son albümü ye sonrası sıcağı sıcağına kid cudi ile yaptığı kids see ghosts projesinin ilk albümünü yayınladı. ye albümüne göz attıktan sonra kids see ghosts'a da bir bakmamak olmazdı. albüm, birçok açıdan ye'yi andırıyor. iki albüm de sadece 7 şarkıdan oluşuyor. iki albümde de bol bol konuk sanatçı var. iki albümün de şarkıları genel olarak kısa tutulmuş. iki albümde de "ghost town" adlı bir şarkı var. ancak ye'deki şizofreni, kendini beğenmişlik ve de aşk temaları yerine burada genel olarak inanç, sabır ve direnç öne çıkmış. bunda kid cudi'nin hızlı bir yaşamdan sonra isa'ya tekrardan inanmaya başlamasının büyük bir payı var. şarkılarda bazen bu temalar biraz gereğinden fazla yer almış. ya dua okur gibi üst üste tekrarlar duyuyoruz ya da şarkıların prodüksiyonları gospel bir şarkı dinlermiş havası yaratıyor. albümün bir diğer zayıf noktası da kanye west'in katkısının sınırlı olması, buna karşılık çok iyi bir şarkıcı olmayan kid cudi'nin bazen tahammül sınırlarını zorlayan performanslarının bol bol yer alması. bu problemler albümün özellikle ilk bölümünde dikkat çekiyor. sonlara doğru ise kid cudi'ye daha çok uyan sakin beat'lere dayalı şarkılar, kanye'nin olaya biraz daha dahil olması, daha iyi sample'lar kullanılması ve konuk sanatçıların iyi performansı sayesinde albüm daha dinlenebilir bir şekilde bitiyor. kanye west'in ilginç bir dönemini belgelemesi açısından önemli bir albüm olsa da genel olarak bakıldığında çok da muhteşem bir yapıt olduğunu düşünmüyorum.

    albüm feel the love ile, son zamanlarda kanye west'in sıkça yapmaya çalıştığı gibi, sevgi mesajları vererek açılıyor..muş gibi yapıyor. kid cudi'nin albüm boyunca kulağımı tırmalayan sesi ile söylediği "i can still feel the love" nakaratının ardından konuk sanatçı pusha t bu pozitif mesajın tam tersi bir şekilde şarkıyı gangsta rap'e döndürüyor. bu gerginliği arttırmak için kanye ağzıyla çıkardığı silah sesleri çıkarmış. lakin bence bu sesler gerginliği beslemek yerine durumu daha komik bir duruma getirmiş. kısa zaman önce big shaq adlı parodi karakterin bu tarz ile dalga geçerek popüler olmasının ardından kanye'nin böyle bir şey yapması belki başka zaman daha etkileyici olabilecekken performansının komedi unsuru gibi durmasını sağlamış. ayrıca kanye'nin daha kısa süre önce lift yourself'te de ağzıyla farklı sesler çıkarma tarzını kullanıdığını unutmamak lazım. kanye, bunu şarkılarına ısrarla yedirmeye çalışıyor ama bence yanlış yapıyor çünkü komik yani. kanye'nin silah seslerine eşlik eden kid cudi'nin "i can still feel love" sözleri bir ikilem yaratıp bunu yüzümüze vurmak istiyor ama bu iki garip şarkı söyleme üslubu bir araya gelince pek de bir şeye benzememiş.

    fire, meditasyon gibi bir şarkı. aynı tempoda ilerleyen bir ritmin üstüne "hmmm" sesleri eklenerek bir kabile töreni havası verilmiş. kid cudi'nin şarkıda, özellikle de nakaratta, tanrıya seslenip, ondan yardım dilemesi şarkıya daha da bir manevi hava katmış. bunun dışında şarkı hakkında anlatılacak çok bir şey yok. sadece 2 dakika süren ve 20 saniyelik bir outrosu bulunan şarkıya kanye west'in katkısı da minimal. unutulup gidilecek bir eser.

    biraz sıkıcı giden albüm, 4th dimension ile bir anda direksiyonu güzel bir yere kırıyor. louis prima'nın eski bir noel şarkısından alıntılanarak başlayan şarkı, prima'nin şarkısının son mısrasını aniden tersten dinleterek "ne oluyor" dedirttirip, hemen ardından aynı şarkıyı güzel bir beat'e yediriyor. kanye, kalitesini gösteren ve en sevdiği konudan (seksten) bahsettiği iyi bir kıta ile şarkıyı süslemiş. kid cudi'nin kısmı da fena değil. missy elliott göndermesi hoşuma gitti. kanye'nin "yanlış delikler"den bahsettiği şarkıda, cudi'nin halen doğru yolu bulmaktan bahsediyor olması ilk şarkıda değinildiği gibi hayatta iki zıt kutbun bir arada var olduğunun ve olacağının altını çiziyor. bu işi de ilk şarkıdan daha iyi yapıyor. bu şarkı 2:24 dakika civarında sürmekte. şarkının sonundaki sample kanye'nin son albümünde de burada da şarkıları kısa tutmasına bir göndermede bulunmuş. diyor ki "iki buçuk dakikada sen bir şeyler yap, müzik bir şeyler yapsın, sonra sen bir şeyler daha yap, bitsin, gitsin".

    gerçi bu sözler sonrasında gelen freeee (ghost town pt. 2) nispeten daha uzun bir şarkı (3:26). adından da belli olduğu gibi şarkı ye'deki ghost town'ın devamı olarak düşünülmüş. nakaratı da ghost town'ın sonundaki kısımdan alıntı. ama gel gelelim ki 070 share'in kısmı nerede, kanye west'in sesini değiştirerek söylediği kısım nerede. güzelim şarkıyı çok irite edici bir hale getirmiş. cudi yine vasat. ty dolla $ign birazcık farklılık getirse de kurtarmıyor. kötü şarkı.

    bu kadar dibe vurduktan sonra albümün toparlaması şaşırtıcı değil. reborn genel olarak bir kid cudi şarkısı olmasına rağmen şaşırtıcı bir şekilde iyi. nakaratı dinlerken ilk kez kid cudi'nin beni rahatsız etmediğini hissettim. şarkı yine kid cudi'nin zor güçlerden geçip, tanrının yardımı ile hayatını devam ettirmesini anlatıyor. kanye de yaşadığı zihinsel sıkıntılara değindiği güzel bir kıta eklemiş şarkıya. şarkı, sonlara doğru aynı şeyleri tekrarladığı için sıkıcılaşıyor. ama şarkının sakin, dinlendirici havası genel olarak çok güzel.

    projeye adını veren şarkı, daha karanlık, daha korkunç bir beat ile bir anda diğer şarkılardan ne kadar farklı bir yerde durduğunu daha en baştan göstermiş. şarkının nakaratını bir hip-hop efsanesi mos def a.k.a yasiin bey söylemekte. kid cudi bu şarkıda da ilginç bir şekilde iyi. kendini zorlamadan ritme bırakıp söyleyince güzel bir sonuç ortaya çıkmış. kanye ise klasik tarzında bir kıta ile şarkıyı güzelleştirmiş. ne kadar sanatsever bir kişilik olduğunu, art basel'e falan çıktığını anlatmış. bence albümün 4th dimension ile birlikte en iyi şarkısı.

    albümün kapanış şarkısı cudi montage, gitar destekli bir riff ile açılıyor. bu gitar riffi aslında kurt cobain'in bir demosundan alınmaymış. cobain ve kanye west'i aynı cümlede kullanmak bir gün nasip olacakmış demek ki. baktığımızda karışımın sonucu güzel, hoş bir beat dinliyoruz. şarkının girişindeki cudi flow'unu beğendim ama hem sözleri hem nakaratı bir kez daha inanç sayesinde ayakta durmak olunca insan bir noktadan sonra "eahh ama sıkıldık" diyor. hem sözlerinden hem de şarkının sonundaki tekrarlayan nakaratlardan dolayı bu şarkıyı reborn'a benzetmek mümkün. sıkıcılığı ve durağanlığı durdurmak içinse devreye kanye west girmiş ve yine günü ırkçılığa, ayrımcılığa değinen güzel bir kıta ile kapatmış.

    3/5 verdim gitti.
    albümü temsil eden üç şarkı: reborn (tanrıya feryat), 4th dimension (beatine kurban), freeeee (neden?)
  • feel the love adlı şarkısı sokaklarda trak, tratatat! nidaları ile dolanmama sebep olmuştur. youtube'un en iyi üç kelinden biri olan güzide theneedledrop abimiz 10/10 u yapıştırmıştır.
  • camp flog gnaw carnival'da ilk canlı debut'larını yaptılar. harikaydı.

    umarım bir turne yaparlar, az ihtimalle olsa da türkiye'ye gelmelerini çok isterim.
  • artwork'ü çok güzel olan albüm. kanye'nin uzun bir aradan sonra blade runner 2049'dan katıldığı camp flog gnaw 2018 performansı için buyrunuz. albüm görselleri arkadaki dev ekranda çok güzel gözüküyor. graduation 'daki ayılı çizimlerin de arkasındaki isim olan takashi murakami işiymiş.
  • ayrıca, albüme adını veren şarkıdır. 1 ve 1.30 arasında kid cudi'nin kasten daha korkunçlu bir efekt yaratmak için detone söylediğini, özellikle pesleştiğini düşünüyorum.
hesabın var mı? giriş yap